Lavanta Balı

LAVANTA BALI


Ballıbabagiller familyasındandır. Lavanta en çok 1 metre kadar boylanabilir. Gövdesi dört köşe kesitli, yeşil renkli ve hoş kokuludur. Ancak bitkinin ikinci yılında gövde odunsulaşır. Grimsi yeşil renkli, ince uzun ve hoş kokulu yaprakları vardır. Uzun sapların ucunda seyrek başaklar oluşturarak yaz aylarında açan, çok kokulu, lavanta mavisi renkli çiçekleri vardır. Bitkinin gövde, yaprak, sap ve çiçeklerine özel kokusunu veren bunların üzerinde bulunan küçük yıldızsı tüyleridir. Lavantanın sonbaharda olgunlaşan küçük meyvelerinin her birinde, dörder adet fındıkçık şeklindeki tohumu yer alır.

Hemen hemen herkes onun hoş kokusunun sadece çiçeklerinde olduğunu zanneder. Halbuki yaprakları ve yaprak sapları da o muhteşem kokuya sahiptir. İlaç sanayi, bazı ağır kokulu tabletlere lavanta ilave eder. Bunun sebebi tabletin itici ağır kokusunu düzeltmek içindir. Lavantanın, antik çağlarda antiseptik olarak kullanıldığı bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı esnasında yaralanan askerlerin yaraları hastabakıcılar tarafından lavanta suyuyla dezenfekte edilmekteydi. Doksanlı yılların başlarında bazı araştırmacılar lavantanın sedatif (teskin edici, dinlendirici) ve analjezik (ağrı kesici) özellikleri olduğuna dair makaleler yayınladılar. Ancak, benim araştırmalarımda gördüğüm en önemli iki özelliği karaciğer metabolizmasının sağlıklı çalışması üzerindeki olumlu etkisiyle hepatite ve saç dökülmesine karşı kullanımıdır.

Yetiştirildiği Yerler

Anayurdu Akdeniz havzası olan lavantanın 20 kadar türüvardır. Bu türlerden bazısı ülkemizin bazı yerlerinde özellikle İsparta ilinde fazlasıyla bulunmaktadır.

FAYDALARI

Lavanta genel karaciğer rahatsızlığı veya karaciğer yetmezliği şikâyeti olanların imdadına yetişen bir bitkidir. Lavanta kürü, sirozdan veya alkolden dolayı zarar görmüş karaciğer hücrelerinin rejenerasyonunda (tekrar yenilenmelerinde) veya bu hücrelerin tekrar sağlıklı bir şekilde çalışmaya başlamalarında öylesine etkilidir ki, kürü uygulayan hastaların kısa zamanda almaya başladıkları başarılı sonuçlar herkesi şaşırtmaktadır. Karaciğer metabolizmasının çalışmasını belirleyen analiz sonuçlarını “lavanta kürü kullanılmadan önce ve kullanıldıktan sonra” şeklinde mukayese ederek, nasıl olumlu yönde bir düzelme olduğunu gözlemek mümkündür. Lavantanın bu özelliğinden dolayı yerini doldurabilecek başka bir bitkiyi henüz tanımıyorum.

Hepatit-B ve hepatit-C hastalarının da uygulayabilecekleri lavanta kürü, karaciğer enzimlerini düzelterek hepatit-B ve hepatit-C virüslerinin aktive olmasına (güçlenmesine) karşı karaciğer metabolizmasını güçlendirecektir. Kısaca, bu kür karaciğerin bağışıklık sistemini öylesine güçlendirmektedir ki, her iki virüsün de aktive olmasını çok büyük oranda baskılayabilmektedir. Böylece de karaciğer hücre yıkımına engel olabilmektedir. Karaciğer hücre yıkımının giderek azaldığını, ALT ve AST karaciğer enzim değerlerinin kandaki seviyelerindeki düşüşle gözlemek mümkün olmaktadır.

Düzenli kullanıldığı takdirde;

Sinir sistemini güçlendirir, Sedef, Egzama, Vitiligo ve bilinmeyen cilt hastalıklarına fayda verir, Hebatit B ve C de etkilidir, Karaciğer yağlanmasını giderir, Siroza fayda verir, Karaciğer sistemine bağlı tüm hastalıklara fayda verir, Sindirim sistemini düzene sokar, Barsak florasını güçlendirir, Mide hastalıklarına fayda verir, Kalbi kuvvetlendirir, Bağışıklık sistemini güçlendirir.